Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçtiğimiz gün yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini %42,5’ten %46’ya yükseltti. Ayrıca gecelik borç verme faiz oranı %46’dan %49’a, gecelik borçlanma faiz oranı ise %41’den %44,5’e çıkarıldı.
Peki Merkez Bankası neden böyle bir karar aldı? Bu faiz artışı bizim için ne anlama geliyor? Özellikle borsa yatırımcısı bu gelişmeyi nasıl yorumlamalı?
Bu tür faiz kararlarının temel amacı, enflasyonla mücadele etmek ve ekonomik istikrarı sağlamak. TCMB’nin açıklamasına göre; iç talebin hala güçlü olması, enflasyon beklentilerindeki bozulma ve Türk Lirası'ndaki oynaklık bu kararda etkili oldu.
Yani Merkez Bankası, piyasadaki harcamaları ve kredi kullanımını yavaşlatarak fiyat artışlarının önüne geçmek istiyor. Aynı zamanda döviz kurunu da baskı altında tutmayı hedefliyor.
Bir merkez bankası faiz artırdığında, şu etkiler devreye girer:
Borsada işlem yapanlar için bu tür faiz artışları kısa vadede dalgalanmalara yol açabilir. Özellikle faiz oranlarına hassas sektörlerde (inşaat, otomotiv, dayanıklı tüketim malları gibi) olumsuz etki görülebilir.
Ancak bankacılık sektörü gibi yüksek faizden kâr edebilecek alanlarda pozitif fiyatlamalar oluşabilir.
Uzun vadede bakıldığında, eğer bu adımlar enflasyonu düşürür ve kur istikrarını sağlarsa, bu borsa için olumlu bir zemin hazırlar. Ekonomik öngörülebilirlik arttıkça, şirket kârlılıkları daha net hale gelir.
TCMB’nin son faiz artırımı, ekonomide denge arayışının bir parçası. Kısa vadede bazı sektörlerde baskı yaratsa da, orta ve uzun vadede istikrarlı bir ortam borsanın önünü açabilir. Yatırım yaparken sadece fiyatlara değil, bu tür ekonomik adımlara da dikkat etmek gerekiyor.
Yatırımda bir adım öne geçmek için, gündemi takip etmeye ve stratejik düşünmeye devam!